2018 - 2021
Bu çalışmanın amacı, serebral iskemi/reperfüzyon hasarına karşı myricetin ve hesperidinin farklı dozlarının koruyucu etkisinin olup olmadığını araştırmaktır.Dokuda iskemi oluştuktan sonra dokuya tekrar kan akışının sağlanması ile oluşan reperfüzyon, dokuda paradoksal olarak sadece iskemi ile oluşan hasara göre çok daha ciddi bir hasara yol açar.Reperfüzyon döneminde gözlenen hasarda, hücre içine moleküler oksijen girişi ile hızla oluşan serbest oksijen radikal (SOR) türevleri başta olmak üzere birçok mekanizma rol oynamaktadır. Reperfüzyon hasarına en fazla duyarlı olan hücresel yapılar, zar lipitleri, proteinler, nükleik asitler ve deoksiribonükleik asit molekülleridir (16). Süperoksit radikali, serbest radikal hasarına karşı koruyucu antioksidan bir enzim olan ve oksidan hasar oluşumu ile birlikte artan süperoksit dismutaz (SOD) aracılığı ile hidrojen peroksit (H2O2)’e indirgenir (17). H2O2, katalaz (KAT) veya glutatyon peroksidaz (GSH-Px) tarafından toksik olmayan ürünlere dönüşür. Reperfüzyonun başlangıç döneminde, endotel hücrelerinden fazla miktarda O2 oluşurken NO oluşumu ise azalır. Süperoksit radikali ile NO arasındaki dengenin bozulması, endotel hücrelerinden TNF-α gibi inflamatuvar faktörlerin salınımının artmasına neden olur (18,19). Bununla birlikte organizmanın pro-oksidan/antioksidan dengesi sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için çok önemlidir. SOR’ların oluşumunu ve meydana getirdikleri hasarları önlemek ve detoksifikasyonu sağlamak üzere organizmayı koruyan antioksidan savunma sistemi farklı yollarla etki göstererek hücreyi korumaktadır. Hücrenin korunmasında Süperoksit dismutaz (SOD), Glutatyon peroksidaz (GSHPx), Glutatyon S-Transferaz (GST), Katalaz, Mitokondriyal sitokrom oksidaz sistemi, Hidroperoksidaz gibi enzim olan endojen antioksidanların önemi büyüktür. Hücreleri oksidan hasara karşı koruyan hücre içindeki en önemli antioksidan bileşiklerden biri de glutatyon (GSH) dur. GSH karaciğer başta olmak üzere pek çok dokuda glutamat, sistein ve glisinden sentezlenir. Hemoglobinin oksitlenerek methemoglobine dönüşümünün engellenmesinde rol alır (20). Vücutta iskemi/reperfüzyon sonuucunda oluşan birçok değişiklik vardır. Biz çalışmamızda, bu parametrelerin en fazla kullanılanları olan SOD (süper oksit dismutaz), MDA (malondialdehit), NO (nitrik oksit), GSH-PX (glutatyon peroksidaz), CAT (katalaz), TAS (total antioksidan düzeyi), TOS (total oksidan düzeyi) ölçümlerini yapmayı planladık.Ayrıca, iskemi ile miktarı artan inflamasyon faktörlerinden biri olan TNF-α (tümör nekroz faktör) geninin mRNA ekspresyonunun miktarını belirlemeyi hedeflemekteyiz. Bunlarla birlikte dokudaki histolojik değişiklikler de incelenecektir. Bu değişiklikler üzerine Myricetin ve Hesperidin etken maddelerinin koruyucu etkisi olup olmadığı tespit edilecektir.