Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Matematik Okuryazarlığı
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Matematik Okuryazarlığı,Soru Yazma
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Matematik Okuryazarlığı
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Matematik okuryazarlığı, PISA, Soru Yazma Eğitimi
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Geçişlilik
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Bu çalışma, matematik okuryazarlığı soru yazma sürecinde yer alan eylemleri ve bu eylemlerin süreçte sıklıkla nasıl sıralandığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla iki aşamalı bir yöntem uygulanmıştır. Birinci aşamada 47, ikinci aşamada 65 ilköğretim matematik öğretmen adayının 3-6 kişilik gruplar halinde yürüttüğü soru yazma süreçleri incelenmiştir. Birinci aşamada, raportör öğretmen adaylarının kendi gruplarındaki her bir soru yazma sürecini aktardıkları kompozisyonlar içerik analizine tabi tutularak süreçte yer alan eylemler belirlenmiştir. Bu eylemlerden Süreç Takip Formu oluşturulmuştur. İkinci aşamada, raportör öğretmen adaylarının kendi gruplarındaki soru yazma süreçlerini aktardıkları Süreç Takip Formlarının betimsel analizi yapılarak süreçte yer alan eylemlerin sıklıkla nasıl sıralandığı belirlenmiştir. Bu sıralamalar süreç şemaları şeklinde bulgularda sunulmuştur. Bu şemalar sistematik bir soru yazma süreci geliştirilmesine ilişkin bir ilk adım olarak görülebilir. Sistematik soru yazma süreçleri öğretmen ve öğretmen adaylarının bu konuda daha hızlı deneyim kazanmalarına ve problem yazmada yaşadıkları güçlüklerin azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Anahtar Kelimeler
Bağlamsal problemler, matematik okuryazarlığı, öğretmen adayları, soru yazma süreci
Özet Metin
Bu çalışmanın problemi, ülkemizde ortaokul öğrencilerinin matematik okuryazarlığı alanında değerlendirilmelerine fırsat sunacak öğrenme ortamlarının eksikliğidir. Bu problemin çözümüne katkı sağlamak için öğretmen adaylarına yönelik bir matematik okuryazarlığı öğretim programı tasarlanmış, denenmiş ve değerlendirilmiştir. Yapılandırmacı yaklaşımı esas alan programın amaçları matematik okuryazarlığı temel kavramlarını ve bu alanda soru seçme, soru dönüştürme ve soru yazma becerilerini kazandırmaktır. Çalışma, 2016-2017 eğitim öğretim yılı bahar döneminde ilköğretim matematik öğretmenliği lisans programı ikinci sınıf öğrencileri ile yürütülmüş ve 14 hafta sürmüştür. Çalışmada karma yöntem kullanılmıştır. Öğretim programının temel öğelerinin içerikleri, matematik okuryazarlığı alan yazınının dokuman analizine tabi tutulması ile oluşturulmuştur. Öğretim programının denenmesine ilişkin nitel veriler, her bir derste, yarı yapılandırılmış gözlem formu aracılığıyla toplanmıştır. Derslerin ardından formlar üzerinden gözlemci ile dersin amacı, içeriği, süreci ve değerlendirme araçları üzerine tartışılmış ve gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bu şekilde öğretim programının ilgili haftasının planına son hali verilmiştir. Çalışmanın değerlendirilmesine ilişkin nicel veriler katılımcı öğretmen adaylarına uygulanan ön ve son testlerden elde edilmiştir. Uygulanan öğretimin, öğretmen adaylarına matematik okuryazarlığı temel kavramlarını ve bu alanda soru seçme ve soru yazma becerilerini önemli düzeyde kazandırdığı sonucuna varılmıştır. Öğretim süreci, her bir haftanın amaçlarını, içeriğini ve sürecini yansıtacak Şekilde rapor edilmiştir. Çalışma sonunda elde edilen matematik okuryazarlığı dersi öğretim programı taslağına matematik öğretmenliği lisans programlarında yer verilmesi önerilebilir. Bu şekilde matematik okuryazarlığı alanında yetkin ve öğrencilerine bu alanda da çeşitli öğrenme ortamları sunabilecek öğretmenlerin yetişmesine katkı sağlanabilir.
Anahtar Kelimeler
Matematik Okuryazarlığı Soru Yazma Eğitimi, Bağlamsal Problemler, PISA
Özet Metin
Matematik okuryazarlığı alanında soru yazma, zamanla gelişen, üretken düşünmeyi gerektiren zor bir süreçtir. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı matematik okuryazarlığı alanında soru yazmada karşılaşılan fırsatları ve güçlükleri belirlemektir. Çalışmanın verileri ilköğretim matematik öğretmen adaylarına uygulanan ve soru yazma eylemini de içeren 14 haftalık matematik okuryazarlığı öğretiminin 13. haftasında toplanmıştır. Katılımcı öğretmen adayları ile yarı yapılandırılmış mülâkatlar yapılmıştır. Katılımcılara “Mevcut matematik soruları içinden matematik okuryazarlığı alanına uygun olanları seçebiliyor musunuz?” ve “Bu alanda yeni sorular yazabiliyor musunuz?” soruları yöneltilmiştir. Ardından, olumsuz cevap veren katılımcılardan bu durumun nedenlerini, olumlu yanıt verenlerden ise öğretim sürecinde karşılaştıkları fırsatları ifade etmeleri istenmiştir. Katılımcılardan cevaplarını açıkça ve içtenlikle söylemeleri istenmiş, bunun yanı sıra ek-sondaj sorularla adayların düşüncelerini açığa vurmaları sağlanmıştır. Fırsat olarak değerlendirilen bulgular bu alanda soru yazmada grup halinde çalışmanın, günlük yaşamda gelişen olayları gözlemenin ve bunlardan yola çıkarak bağlam geliştirmenin önemini ortaya koymuştur. Yaşanılan bir olayı soruya dönüştürmenin zevkli bir iş olduğu ve bu alanda soru yazmanın yaşamla ilişkili olduğu için ilgiyi artırdığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu sonuçlar matematik okuryazarlığı sorusu yazmanın, doğası gereği matematik öğretmen adayları tarafından ilgi duyulan bir eylem olduğunu göstermektedir. Bu durum, soru yazma sürecinde öğretmen adaylarının aktif katılımını sağlamak için önemli bir fırsat sunabilir. Güçlük olarak değerlendirilen bulgular katılımcıların bağlam bulmakta veya belirlemekte ve bağlamın bir matematik okuryazarlığı sorusuna nasıl aktarılacağı konusunda zorlandığını göstermiştir. Ayrıca güçlüklerin hep aynı bağlamlar üzerine düşünmekten ve katılımcıların bazı matematik konularında kendilerini eksik görmelerinden kaynaklandığı ortaya konmuştur. Bu durumun, matematik okuryazarlığı alanında özellikle yeni sorular üretmeyi amaçlayan çalışmalara örneklem seçiminde dikkate alınması önerilebilir.
Anahtar Kelimeler
Bağlamsal problemler, soru yazmada karşılaşılan fırsatlar ve güçlükler, matematik okuryazarlığı
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Kişinin geometrik düşünme adına attığı ilk adım, etrafında gördüğü birbirinden farklı şekilleri tanımaya başlamasıyla attığıdır. Daha sonra öğrenim hayatı boyunca alacağı geometri eğitimine paralel olarak bu alandaki düşünce düzeyi de yükselmektedir. Bu yükselmedeki basamaklar, Pierre Van Hiele ve Dina Van Hiele‐Gedolf adlı iki Danimarkalı eğitimci tarafından beş farklı geometrik düşünme düzeyi olarak sınıflandırılmaktadır. Van Hiele kuramında geometrik düşünmenin gelişimi, Piaget’in gelişme basamakları gibi sıralıdır. Bu kuramdan faydalanarak öğrencilerin geometrik düşünme yeteneklerinin geliştirilmesi için yapılacak etkinliklerin, uygun hiyerarşik sıralamaya göre yapılması sağlanabilmektedir. Bu araştırmayla matematik öğretmen adaylarının ve fen fakültesi matematik bölümü öğrencilerinin lisans eğitimi boyunca aldıkları geometri derslerinin onların geometrik düşünmelerine ne oranda etki ettiğini ortaya çıkarmak amaçlandı. Araştırma 82 birinci sınıf, 30 dördüncü sınıf ilköğretim matematik öğretmen adayı ve 57 birinci sınıf 45 dördüncü sınıf fen fakültesi matematik bölümü öğrencisi üzerinde nicel yöntem kullanılarak yapıldı. Veriler Van Hiele’nin testinin değerlendirme şekli ölçü alınarak analiz edildi. Bulgular birinci sınıf ile dördüncü sınıf öğrencilerinin kendi grupları içerisinde karşılaştırmalarından oluştu. Karşılaştırmalar geometri derslerinin öğrencilerin geometrik düşünme düzeylerine anlamlı bir etkisinin olmadığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler