Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Bireyin özel hayatının korunması anlayışı değişik düşünsel ve felsefi alt yapısı olan bir kavramdır. Bu çerçevede modern hukuk düzenleri ve yansımaları olan modern anayasalar ve yasal düzenlemeler söz konusu düşünsel ve felsefi temellerden esinlenerek en yüksek değer olarak bireyi merkezlerine almışlardır. Gerek bölgesel gerekse uluslar arası niteliğe haiz insan hakları sözleşmeleri ve bunlardan etkilenen pozitif hukuk düzenlemeleri bu gelişmelere paralel olarak bireyin özel hayatına ilişkin koruyucu hükümler ihdas etmişlerdir. Genelde tıp mensuplarının özelde hekimlerin hasta ile ilgili kişisel verilerin hastanın izni ya da hukuka uygunluk sebepleri olmaksızın açıklamaları durumunda hukuki, idari ve cezai olarak geniş yelpazede yaptırımlar karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmamızda konunun sınırlandırılması açısından sadece hekimlerin kişisel verilerin hukuka aykırı olarak açıklanmasından kaynaklanan cezai sorumluluğu incelenecektir.
Anahtar Kelimeler
Özel hayat, Özel hayatın korunması, Kişisel veri, Hekimin veri saklama yükümlülüğü, Verileri hukuka
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Bireyin maddi ve manevi varlığının gerek iç, gerek dış, gerekse kalıtsal etmenlerden dolayı bozulması neticesinde hastalıklar meydana gelebilmektedir. Söz konusu etmenlerin tetiklemesiyle ortaya çıkan hastalıkların tedavisi, dışardan bir takım tıbbi müdahalelerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bulgu, teşhis, tedavi ve bakımdan oluşan bu süreç içerisinde aktif olarak yer alan ve hasta olarak tanımlanan bireyin, işte tam bu noktada sahip olduğu bir takım hak ve ayrıcalıkları söz konusudur. Bu makalede, hasta tanımlamasına dahil olan bireyin sahip olduğu temel hasta hakları ile bu hakların korunma yol ve yöntemleri incelenecek ve hak kullanımı nedeniyle ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar ve sorumluluklar ortaya konulacaktır.
Anahtar Kelimeler
Hasta, hasta hakları, temel hak ve hürriyet, insan hakları
Özet Metin
Hukuk devleti ilkesinin I9.yy da devletlerin anayasalarına girmesiyle beraber, bireylerin bir takım temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu ve hu alana bireyin rızası olmaksızın devletin dahi müdahale edemeyeceği görüşü,siy asi iktidarlar tarafından da kabul edilmiş oldu. Devletin işlevlerinden biriside yönetme işlevidir. Devlete, hu işlevini yerine getirmesi esnasında belli sınırlar içerisinde hareket etme serbestisi de hukuk tarafından tanınmaktadır. Bu yetkiye takdir yetkisi diyoruz İdarenin hukuksal alanda sonuç doğuran işlemlerinin unsurları üzerinde takdir yetkisinin varlığı sorunu tartışılacaktır.
Anahtar Kelimeler