İlk söz::
"Biz bir ölür bin diriliriz..." Pir Sultan Abdal
"79 Milyon Tek Yüreğiz" kadar duymak istediğimiz söz ve duygu yok....Başın sağolsun Türkiye...
Genel bir analiz:
Terörü besleyen, tetikleyen küresel oyun kuruculardır. Küresel oyun kurucularl güçler kendi projelerini, amaçlarını gerçekleştirmek için teröre yatkın grupları belirliyor, maddi, araç, gereç, silah desteği ile güçlendiriyor, eyleme geçiriyor..... Terör grupları, bir süre küresel oyun kuruculların amaçları doğrultusunda kullanıldıktan sonra, tepki olarak küresel güçlere karşı harekete geçiyorlar.... Küresel oyun kurucular önce terör gruplarını kullanıyor daha sonra da terör, küresel güçlere karşı bir savaş yöntemi olarak sürüyor.... Küresel oyun kurucular önce terör örgütleri, grupları oluşturarak, destekleyerek, ardından da tepki odağı olarak iki farklı yönden teröre kaynaklık yapıyor....
Bakın ünlü bir politikacının daha 1900’lerin başında dillendirdiği bir vecizesi var: “Bir savaşın içine sürüklenecek kadar talihsizseniz, hızlandırılmış zaferin bedeli ne kadar ağır olursa olsun, sürüncemede kalmasından evlâdır.” diyor...
Türkiye, küresel oyun kurucular tarafından toprak bütünlüğü tehdit edilerek terörün içine çekildi /Sürüklendi.......Ne Küresel Oyun kurucular tarafından bu coğrafyada kurdurulan ve bu coğrafyada at koşturması desteklenen örgütler , ne diğer ölü sevici uluslararası mafya örgütlerinin oluşumunda en ufak bir dahlimiz yok. İşler bu noktaya gelmesin diye verilen uğraşlar... . Bu saatten sonra yapılacak tek şey, ne pahasına olursa olsun, bu işi bir an önce bitirmek.... Teröre karşı birlik çağrılarını, çaresizlik feryatları veya yardım yakarışları değil, mukadder zaferi paylaşmaya davet olarak değerlendirmek gerekir.. Yoksa, ateş düştüğü yeri yakmakta.. Özde sakat bir ideolojik ya da dini sistemi dayatmanın yolu şiddet değil... Terör sürdürülebilir bir yöntem değil.... Türkiye bu dönemeci mutlaka atlacak atlatmasına da, bu ünlü politikacının söylediği gibi, süreç ne kadar kısalırsa o kadar iyi olacak...
Günümüzde Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşananlar, rastlantısal, kendiliğinden, spontane olaylar, gelişmeler değil.... Yıllardır öngörülenler yaşanıyor ve yaşanmaya devam ediyor..Gerçi bu bölgede ki oyun çok eskilere dayanıyor...Yakın tarihte Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) hazırlıklarının 1970’li yıllara değin uzandığı biliniyor.... Projenin uygulanmasına 1990’lı yılların başlarında, Birinci Körfez Savaşı ile başladı. Projenin 1980’li yıllarda kurgulanan Irak-İran savaşı uygulama başlangıcı olarak alınabilir. Ülkemizde 24 Ocak 1980 ekonomik kararları, ardından 12 Eylül askeri yönetimi /15 Temmuz İşgal Kalkışması da proje kapsamında gerçekleşmiştir. Çevik kuvvet oluşturulması 36 paralel sınırı veya yasağı projenin ileri aşamaları için hazırlık önlemleri oldu. Türkiye’de son yıllarda terör eylemlerinin şiddetlenmesi, bazı iç ve dış odaklarca Türkiye’nin en önemli bu sorununu kangren haline getirilmesi hep Türkiye'yi böl -yönet stratejisinin bir parçası........
"Hicran, yeis, yok-sun'luk...Ruhun felç edici ızdırap ve özlem duyması demekmiş......"
Üzülmek çok acı...
İçin burkulur, çaresizlik hissedersin, öfkelenirsin, ağlarsın,
kalakalırsın, kendini suçlarsın.
Boşluk...
Yaşam yiten, Yürek yanan, Göz dolan imiş...
Selâ okunuyor. Allah rahmet eylesin...
Melun saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
Yürekler yalnızca kendiyle dolu olmasın artık...
"Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın..."
Son söz:
"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim...".
http://portal.dpu.edu.tr/…/basin-sagolsun-turkiye-dualarimi…
http://portal.dpu.edu.tr/…/lanet-olsun-vatani-bolmek-ezani-…
http://portal.dpu.edu.tr/…/turkiyeyi-bir-ic-savasa-suruklem…
http://portal.dpu.edu.tr/…/kuresel-oyun-kurucularin-yedi-du…