Akademik Ekoloji: Akademisyenlerin Gözünden Üniversiteler 2020
Akademik ekoloji gerçeği arama, tanımlama, anlama, açıklama, yayma ve öğretme faaliyetlerinin özgürce yeşerebildiği bir alanı ifade eder. Bu çalışma, belirli sınırlıklarıyla beraber üniversitelerde bu ekolojinin varlığının işaretlerini arama çabasıdır. Hangi üniversitelerimizde akademik faaliyetlere elverişli bir ekolojinin öne çıktığını görebilme uğraşısında, akademisyenlerin düşüncelerinden hareket ederek, bu olguya kısmi bir ışık tutma amaçlanmıştır. Bu tür bir uğraşıda, ülkemizin entelektüel kapasitesi en yüksek kesiminin gerçeği aramada başvurulabilecek uygun bir veri kaynağı olduğu varsayımından hareketle bulgularımızın oldukça değerli olacağına inanıyoruz. Akademik faaliyet kendini destekleyebilen bir ekoloji içinde gerçekleşir. Akademik faaliyetlerin ekolojisi sadece üniversite içinde izole koşullarda gerçekleşmez. Ülkenin ekonomik öncelikleri, özgürlükler, demokrasi, uluslararası bilgi üretim normları, eğitim ve insan yetiştirme politikaları gibi pek çok sistem bu ekolojiyi belirler. Bu çalışma akademik ekolojinin sınırlı bir bölümünü incelemekle ileriki yıllarda planladığımız bir dizi rapor ve teorilendirme çalışmalarının başlangıcını ifade etmektedir. Böyle bir araştırma girişiminde incelemeye tabi tutulabilecek sayısız değişken mevcuttur. Bu çalışmada üniversitedeki akademik özgürlük düzeyi, akademisyenlerdeki tükenmişlik, üniversitenin akademik kültürü önemseme ve destekleme seviyesi, üniversite yönetiminden akademisyenlerin hoşnutluğu, üniversitedeki akademisyenlerin kurumu benimsemesi ve adanmışlığı, üniversitedeki akademisyenler arası işbirliği, kurum ortamındaki ilişkisel toksidite, algılanan öğretimin kalitesi, üniversite yönetiminin siyasi angajmanından rahatsızlık gibi değişkenleri seçtik. Bu incelemedeki kavramsallaştırmalarda akademisyenlerin algısıyla hareket edilmiştir. Raporun tüm verileri, akademisyenlerin bize sunduğu geri dönütlerin olgulara ilişkin dolaylı bir işareti olarak kabul edilmelidir. Bulgular akademisyenlerin algısını temel almaktadır. İfadelerin tümü de “akademisyenlere göre” bize rapor edilenler şeklinde algılanmalıdır. Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi bilgiyi toplumla paylaşma, alana yeni bir perspektif sunarak yapıcı tartışmalara katkı sunmayı amaçladık. Bilginin global aktörlerce kontrol altında üretilmesi, yayılmasının kısırlaştırılması ve yaygın etkisinin zayıflatılmasının karşısında fil dişi kuleden kafasını uzatıp seslenmeye çalışan “ÜniAr” uyuyan devlere ninni söylemek ya da ürkütmekten ziyade motivasyon ve bakış açısı sunmaya devam ediyor. Akademik ekoloji insanlık ve kamu menfaati adına titizlikle kurgulanması, korunması ve desteklenmesi gereken bir sistemdir. Bu ekoloji emin ellere teslim edilmek zorundadır. Bu ekolojinin korunması tüm toplumun refahı adına önemlidir.
-----------------
Referans:https://bit.ly/3iGuNi1