Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
10 Mayıs 1997 Qa’enat depremi.,Sonlu-fay modellemesi,,İran,Lut Bloğu,
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Earthquake waveform inversion,seismotectonics,Iran
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
1999 İzmit depremi, 1999 Düzce depremi, 2000 Orta depremi, 2005-2007 Bala deprem silsilesi, Zamana b
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Bu çalışmada, 10 Mayıs 1997 Qa’enat depreminin (Mw=7.2) sonlu-fay kırılma özellikleri araştırılmıştır. Hartzell ve Heaton (1983) tarafından geliştirilen bir lineer sonlu-fay ters çözüm yöntemi sonlu-fay kaynak özelliklerini elde etmek için geniş bant telesismik P ve SH cisim dalga şekillerine uygulanmıştır. 1997 Qa’enat depreminin çoklu-segment sabit rake açılı sonlu-fay modeli, kırılmanın üç pürüzün yenilmesiyle kontrol edildiğini, en büyük kaymanın 340 cm ile ortada yer alan pürüz üzerinde olduğunu, güneye doğru tek yönlü olarak ilerlediğini, 36 saniye sürdüğünü ve 1.26x1027 dyn.cm’lik bir sismik momenti serbestlediğini göstermiştir. Kuzeydeki pürüz 30x15 km2’lik bir kırılma alanı ile 220 cm maksimum kayma genliğine ve güneydeki pürüz 12x15 km2’lik bir kırılma alanı ile 220 cm maksimum kayma genliğine sahiptir. Benzer bir kayma dağılım modeli, kayma genliklerinde küçük farklılıklar ve daha sığ güney pürüz ile rake açısının 90o-180o aralığında değişimine izin verildiğinde de elde edilmiştir. Ayrıca değişken rake açılı ters çözüm, depremin baskın olarak sağ yanal kayma nedeniyle olduğunu ve arazide gözlendiği gibi güney pürüzde önemli bir ters kayma bileşenine sahip olduğunu göstermiştir. Değişken rake açılı ters çözüm için sismik moment 1.18x1027 dyn.cm olarak hesaplanmıştır.
Anahtar Kelimeler
İran, Lut Bloğu, Sonlu-fay modellemesi, 10 Mayıs 1997 Qa’enat depremi
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Arçı deprem dağılımı, Coulomb Gerilme Değişimi, 19 Mayıs 2011 Simav Depremi
Özet Metin
30 Ekim 1983 Horasan-Narman depremi (Ms=6.8) Kuzeydoğu Anadolu Fay Zonu üzerinde meydana gelmiştir. Çeşitli sismoloji kuruluşları ve araştırmacılarca yapılan önceki nokta-kaynak dalga şekli analizleri, faylanmanın KD-GB uzanımlı bir fay boyunca sol yanal doğrultu atımlı olduğunu göstermiştir. Bu çalışma, odaktan 28º ve 92º arasında episantral uzaklıklarda yer alan 17 adet GSN (Global Seismographic Network) istasyonu tarafından kaydedilmiş telesismik uzun-periyod P dalga şekilleri ve Kikuchi vd. (2003) tarafından geliştirilmiş bir sonlu-fay ters çözüm yöntemi ile sonlu-fay kayma dağılım modelinin bulunmasını amaçlamaktadır. Buna göre 45 km uzunluğunda ve 20 km genişliğinde bir model fay düzlemi, doğrultu ve eğim boyunca sırasıyla 10 ve 5 adet nokta-kaynak kullanılarak tanımlanmıştır (nokta-kaynak aralıkları eşit ve 5 km’dir). Pınar (1995) tarafından verilen kaynak parametreleri model fay düzleminin başlangıç doğrultu (231º), eğim (80º) ve kayma açısı (21º) değerleri olarak seçilmiştir. Çalışmada odak derinliği 16 km alınmasına rağmen, hem AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) hem de ISC (International Seismological Center) tarafından hesaplanmış episantr lokasyonları, yırtılmanın hangi yöne yayıldığının verice öncellendiğini araştırmak için ters çözümlerde denenmiştir. Buna göre AFAD lokasyonunun (KD’ya tek taraflı yırtılma yayılımının), yüzey kırıkları uzanımı ve artçı deprem dağılımı gibi gözlemleri daha iyi açıklayan bir sonuç verdiği görülmüştür. Ters çözüm sonuçları, yırtılmanın küçük bir ters faylanma bileşenli sol-yanal doğrultu atımlı faylanma ve çoğunlukla derinde olduğunu, doğrultu boyunca yan yana yerleşmiş iki pürüzün yenilmesi ile kontrol edildiğini ve 15 km GB’ya ve 30 km de KD’ya yayıldığını önermektedir. Büyük olan, GB’daki ve 20 km x 10 km yırtılma alanlı pürüz yaklaşık 3.5 m’lik en büyük kaymaya sahiptir ve yırtılması esas olarak odağın GB’sında kalmaktadır. Odağın KD’sundaki pürüz 3 m’lik en büyük kayma ile 15 km x 10 km’lik bir yırtılma alanını örtmektedir. Yırtılma modeli tüm fay boyunca normal faylanma bileşenli 0.5-1.5 m’lik bir sığ kaymayı gerektirmektedir. Bu sonuç yırtılma boyunca karşılaştırılabilir yer değiştirme genliğinde yüzey kırıkları gözlemi ile uyumlu olmasına rağmen, normal kayma bileşeni beklenmedik olarak düşünülmüş ve uzun periyod verilerin düşük çözünürlüğü ile ilişkilendirilmiştir. Yırtılma modeli için hesaplanan sismik moment 4.4 x 1019 Nm’dir (Mw≈7.0).
Anahtar Kelimeler
Doğu Türkiye, kayma dağılımı, 30 Ekim 1983 Horasan-Narman depremi, sonlu-fay modeli.
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
23 Ekim 2011 tarihinde moment magnitüdü Mw = 7.1 olan bir deprem Türkiye’nin doğusunda Van ilinde meydana gelmiştir. Deprem Van şehir merkezinde ve Erciş kasabasında yoğun hasar yaratmış ve 600’den fazla insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Şehir merkezinin kuzeyinde Van Gölü ile Erçek Gölü arasında yer alan ve Van şehir merkezinin kuzeyinde yaklaşık D-B doğrultulu Van Fayı depreme sebep olmuştur. Çeşitli kuruluşlar tarafından sağlanan odak mekanizması çözümleri ve saha gözlemleri Van depreminin ters faylanma sonucu oluştuğunu ve fay düzleminin kuzeye doğru eğimli olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Van Fayı gömülü fay özelliği taşımaktadır. Bu çalışmada, 2011 Van depreminin neden olduğu Coulumb gerilme değişimi hesaplanmış ve gerilmenin Van Gölünün güney sahilinin ortasından itibaren kuzeydoğu yönünde Muradiye’ye doğru uzanan bir zon boyunca 5 bara kadar arttığı saptanmıştır. Bu zon artçı deprem dağılımlarının da yoğun olarak gözlendiği bir zondur. 9 Kasım 2011 de zarara ve can kaybına neden olan Mw = 5.6 büyüklüğündeki Edremit depremi Van depreminin bir artçı şoku olmayıp, Van depremi ile tetiklenen bağımsız bir depremdir. Edremit depremine ilişkin fay düzlemi çözümleri de esas olarak sağ yanal doğrultu atımlı ve az miktarda ters faylanma bileşenine sahip bir deprem mekanizmasını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler
23 Ekim 2011 Van depremi, 9 Kasım 2011 Edremit depremi, Coulomb gerilme değişimi, Deprem, Fay, Aktif
Özet Metin
Bu çalışma kapsamında bazı İran depremlerinin sonlu-fay kaynak özellikleri ve gerilme etkileşimleri incelenmiştir. Hartzell ve Heaton (1983) tarafından geliştirilen bir lineer sonlu-fay ters çözüm metodu bu depremlerin sonlu-fay kaynak özelliklerini elde etmek için genişbant telesismik P ve SH cisim dalga şekillerine uygulanmıştır. Sonlu-fay ters çözüm metodu, tanımlanmış bir model fay üzerinde değişken yükselim zaman ve kırılma hızını karşılayan bir zaman-penceresi yaklaşımını kapsamakta ve çok segmentli ve değişken kayma vektörü açılı model parametrizasyonlarına olanak sağlamaktadır. Sentetik dalga şekilleri, en küçük kareler ters çözümü yoluyla gözlenmiş ve sentetik dalga şekillerinin benzetiminden elde edilen kayma ve kayma vektörü açılarının uzaysal dağılımının belirlenmesi için eşit boyutlarda fay parçalarına bölünen temsili model faydan üretilmiştir. Ardından, bulunan sonlu-fay modelleri Coulomb statik gerilme değişimlerinin hesaplanmasında kullanılmıştır (King vd., 1994; Toda vd., 2005). Geçmiş deprem aktivitesi ve izleyen artçı depremlerin incelenen ana şoklarla gerilme ilişkileri araştırılmıştır. Çalışmada incelenen depremler (1) 10 Mayıs 1997 Qa’enat (Zirkuh) (Mw=7.2), (2) 14 Mart 1998 Fandoqa (Mw 6.6), (3) 22 Şubat 2005 Zarand (Dahuiyeh) (Mw=6.5), (4) 31 Mart 2006 Silakhor (Dorud) (Mw=6.1), (5) 11 Ağustos 2012 Ahar (Mw=6.4) ve (6) Varzeghan (Mw=6.3) depremleridir. Modelleme, çalışılan tüm İran depremleri için oldukça heterojen kosismik kayma dağılımları göstermiştir. Sonlu-fay modelleme analizi sonuçları, 1997 Qa’enat depremi için 3 (en büyük kayma 3.4 metre), 1998 Fandoqa ve 2005 Zarand depremleri için 2 (sırasıyla en büyük kayma 2.6 ve 1.2 metre), 2006 Silakhor ve 2012 Ahar depremleri için 1 (sırasıyla en büyük kayma 60 santimetre ve 1.15 metre) ve 2012 Varzeghan depremi için 2 (en büyük kayma 65 santimetre) pürüzün yenilmesinin bu depremlerin kırılmalarını kontrol ettiğini göstermiştir. Bir bütün olarak çalışmanın sonuçları “tetiklenme” açısından deprem oluşumlarında gerilme değişimlerinin rolü hakkında ilave kanıtlar sağlamış ve sonlu-fay kayma dağılımlarının deprem gerilme etkileşimleri çalışmalarında kullanılmalarının önemine işaret etmiştir. Sonuçlar ayrıca çalışılan depremlerin gerilme değişimleri ile bunların artçı deprem dağılımları arasındaki belirgin ilişkiye işaret ederek deprem tehlikesinin azaltılması için gelecekteki artçı depremlerin olası yerlerinin kısıtlanmasında gerilme haritalarının kullanımını önermiştir
Anahtar Kelimeler
Sonlu-Fay Modelleme, Coulomb Gerilme Değişimi, Artçı Deprem, İran, 10 Mayıs 1997 Qa’enat Depremi, 14
Özet Metin
23 Ekim 2011 Van depreminin geniş bant uzak-alan cisim dalga şekillerinin sonlu-fay modellemesi deprem kırılmasının ters faylanma olduğunu ve tek taraflı olarak GB’ya yayıldığını göstermiştir. Kırılma 5 km altında kısıtlı kalmış, yaklaşık 5.5 m en büyük kayma ile 25 x 16 km’lik bir fay alanını örtmüş ve yaklaşık 11 sn sürmüştür. Sonlu-fay modeli için hesaplanan sismik moment 4.6 x1019 Nm (Mw=7.1) olup çoğunluğu kırılma başlangıcından sonraki 5-9 sn zaman aralığında serbestlenmiştir. Sonlu-fay analizi en büyük kayma alanı için 3 sn’lik bir yükselim zamanı önermektedir. 2011 Van depreminin 3 büyük artçı depreminin uzak-alan nokta kaynak modellemesi bu artçı depremlerin hem ters hem de doğrultu atımlı faylanma mekanizmalarına sahip olduğunu göstermiş, 9 Kasım 2011 artçı depreminin ana şoktan farklı bir fay üzerinde meydana geldiğini doğrulamıştır. 2011 Van depremi artçı depremlerini içererek ve içermeden yapılan Van Gölü bölgesindeki deprem odak mekanizmalarının gerilme tensör analizleri bölgede gerilme rejiminin doğrultu-atımlı olduğunu ve sıkışma gerilmesi ekseninin yaklaşık K-G doğrultusunda uzandığını belirtmiştir. 2011 Van depremi Doğu Anadolu’da aletsel dönemde hemen hemen tamamıyla ters faylanmalı olarak meydana gelmiş ilk büyük deprem olup bölgede yaygın olarak gözlenen doğrultu atımlı faylanmaların yanısıra ters faylanmalarında meydana gelebileceğini kanıtlamıştır.
Anahtar Kelimeler
23 Ekim 2011 Van depremi, Doğu Anadolu, Telesismik ters çözüm, Sonlu-fay modellemesi
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
ABSTRACT: 11 August 2012 Ahar earthquake (Mw=6.4) occurred in the Ahar region of NW Iran, located 60 km NW of Tabriz city. 11 minutes after the 2012 Ahar earthquake another moderately large earthquake, the Varzeghan earthquake (Mw=6.3), hit the region. Alignment of their aftershock distributions indicated that the earthquakes occurred on two separate faults extending roughly E-W direction and subparallel to the Southern Ahar fault, the first mainshock ruptured the northern one while the second mainshock ruptured the southern one. Though source mechanism solutions for both mainshocks indicate dextral faulting, the second one has a considerable thrusting component. In the present study we first estimated the static coulomb stress changes caused by both mainshocks over the optimally oriented dextral faults in order to correlate the stress changes and the epicentral distribution of the mb≥4.0 aftershocks. Following we model the Coulomb stress changes along the Northern Tabriz and Bozqush faults to comment on the stress conditions of both faults, which have been silent for two centuries. Correlations between the stress change maps and the aftershocks distributions have shown that there is an apparent correlation between the mainshock stress increase areas of above 1 bar and the aftershock occurrences. A slight increase in the coseismic stresses over the NW and SE segments of the Northern Tabriz fault is also found. Considering that these segments have been quiescent for two centuries, it is obvious that the occurrence of the 2012 Ahar and Varzeghan earthquakes increased likelihood of the future earthquakes along the segments.
Anahtar Kelimeler
11 August 2012 Ahar earthquake, 11 August 2012 Varzeghan earthquake, northwest Iran, coulomb static
Özet Metin
ABSTRACT: Coulomb stress changes before and after the 23 October 2011, Van earthquake have been calculated using available data related with the background and the aftershock seismicity and the source faults. It has been shown that the coseismic stress changes associated with the background seismicity promoted stress over the rupture plane of the 2011 Van earthquake while it yielded a stress shadow over the Gürpınar Fault which considered as the most likely source of the 7 April 1646 Van earthquake. The occurrence of the 2011 Van earthquake promoted the stress shadow over the Gürpınar fault, meaning that the repetition of the 1646 Van earthquake has been further suppressed. Then the coseismic stress changes associated with the 2011 Van earthquake alone have been compared with the observed spatial patterns of the aftershocks. Correlations between the coseismic Coulomb stress changes and the observed spatial patterns of the aftershocks have shown that there is an apparent correlation between the mainshock stress changes and the observed spatial pattern of the aftershock occurrence, demonstrating the usefulness of the Coulomb stress maps in constraining the likely locations of the upcoming aftershocks.
Anahtar Kelimeler
The Lake Van area, Eastern Turkey, Coulomb stress change, seismicity, 23 October 2011 Van earthquake
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
The North Anatolian Fault Zone (NAFZ) is a 1500 km-long dextral transform fault that accommodates western extrusion of Anatolian plate resulting from the collision of the Arabian plate in the eastern Anatolia along with sinistral East Anatolian Fault Zone (Reilinger et al. 2006) (Fig. 1a). The North Anatolian Fault Zone bifurcates into and extends as three fault strands, namely the Northern, Middle and Southern Strands, in the Marmara Region (Barka and Kadinsky-Cade (1988); Şaroğlu et al. 1992; Armijo et al. 2005) (Fig. 1). The both strands have produced tens of destructive large earthquakes over the past twenty centuries as revealed from the historical sources (Ambraseys, 2002), indicating high seismic activity in the region. In the present study, seismic hazard in the Marmara Region is assessed by examining the historical and instrumental period seismicity and the paleoseismological studies. Also, the b value of the frequency-magnitude distribution (FMD) of earthquakes (Gutenberg and Richter (1944)) in three selected areas (called as Eastern, Western and Southern Areas) in the region is mapped from the declustered background seismicity prior to the August 17, 1999 İzmit earthquake, covering the time period between 1981 and 1999 (Fig. 1).
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Kuzey Anadolu Fay Zonu Marmara Bölgesinde (KB Türkiye) üç fay koluna (Kuzey, Orta ve Güney Kollar) ayrılıp uzanmakta ve yüksek bir deprem etkinliğine ve tehlikesine neden olmaktadır. Bu çalışmada bölgedeki yüksek deprem tehlikesi, tarihsel ve aletsel dönem depremsellik ve paleosismolojik çalışmalar incelenerek değerlendirilmiştir. İnceleme, MS 400’den sonra bölgede büyüklüğü MS ≥ 6.8 olan 42 deprem meydana geldiğini ve bunun 23’ünün Marmara Denizi’nde tsunamiye neden olduğunu ortaya koymuştur. Depremlerde frekans-magnitüd ilişkisindeki b değeri bölge içinde seçilen üç alanda ve Marmara Denizi altında Kuzey Kol boyunca alınan bir derinlik kesiti üzerinde 1981-1999 yılları arasını kapsayan öncü ve artçı depremlerden arındırılmış MD≥2.9 depremsellikten yararlanılarak haritalanmıştır. Hesaplamalar b değerlerinin seçilen alanlarda ve derinlik kesiti boyunca 0.83-2.1 aralığında değiştiğini göstermiştir. Daha sonra yerel deprem tekrarlama zamanı TL hesaplamaları 17 Ağustos 1999 İzmit depremi (MD 6.7) ile kıyaslanabilir bir hedef magnitüdü için yapılmıştır. Seçilen her bir alan için yapılan farklı hesaplamalar dikkate alındığında en düşük TL değerlerinin Doğu ve Batı Alanları için 200-400 yıl aralığında ve Güney Alanı için 600-1000 yıl aralığında olduğu bulunmuştur. Doğu Marmara Denizi altında uzanan Kuzey Kol boyunca fay segmentleri, Osmaneli ve Bandırma arasında Orta Kol boyunca uzanan fay segmentleri ve Geyve ve Bursa arasında, Güney Kol boyunca uzanan fay segmentlerinin sırasıyla 245, 535 ve 715 yıldır kırılmadığı belirlenmiştir. Bu fay segmentleri, özellikle de Doğu Marmara Denizi altındakiler, fay kayma hızları, tarihsel depremsellik modeli ve çalışmada belirlenen en düşük TL anomalilerine bağlı olarak 21. yüzyılda bölge içinde yıkıcı deprem kırılmalarını içerecek en olası adaylar olarak düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler
b değeri, deprem tehlikesi, deprem tekrarlama zamanı, Kuzey Anadolu Fay Zonu, Marmara Bölgesi
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
ABSTRACT A linear finite-fault inversion procedure is applied to the teleseismically recorded broadband P and SH velocity waveforms of the 17 August 1999 İzmit earthquake to derive spatial and temporal distribution of the co-seismic slip over the representative three-segment two-dimensional model fault. The earthquake was due to rupture of 5 fault segments (from east to west the Karadere, Sapanca-Akyazı, İzmit-Sapanca, Karamürsel-Gölcük and Hersek-Yalova segments) along the North Anatolian Fault Zone and produced a surface rupture that has about 110 km onshore extent. The multi-segment model fault is 150 km in length, extends Gölyaka in the East to eastern entrance of the Çınarcık basin in the west and is divided into 120 equal-size square subfaults for spatial distribution of the co-seismic slip. Individual slip contributions of subfaults are retrieved through fitting the observed and synthetic seismograms in a least-squares sense. The model fault is extended offshore for 25 km in the west of Hersek Peninsula to discuss the whereabouts of the western end of the earthquake rupture. The finite-fault inversion procedure also includes time window approach, which allows variable rise time and rupture velocity on the model fault. The modeling has yield a very heterogeneous coseismic slip model for the earthquake with a total seismic moment of 2.6x1020 Nm. The coseismic slip model suggests that: (1) The main rupture area approximately 70 km in length and comprise rupture of two large asperities (eastern and western asperities) located both side of the hypocenter with peak slip exceeding 6 m in the depth range 4-9 km; (2) the slip is relatively low (1-2m) in the hypocentral region; (3) There is a prominent slip gap between the eastern asperity and the Karadere fault segment that coincides with the observed surface rupture gap known as Akyazi Gap; (4) The average slip across the Karadere fault segment is about 1.5 m; (5) The rupture extends offshore west of Hersek Peninsula till eastern tip of the Çınarcık basin with relatively low mean slip (about 1.5 m); (6) the rupture is completely dextral. The overall coseismic slip pattern seems to be greatly effected by the fault zone segmentation and discontinuities. The ruptures of eastern and western asperities coincide with the rupture of the İzmit-Sapanca and Karamürsel-Gölcük fault segments, respectively. Prominent fault zone discontinuities, namely Sapanca, Gölcük and Hersek stepovers and Akyazi gap substantially effect the coseismic slip pattern and the slip amplitudes not only on the surface but also deep in the crust. The analysis also revealed that though total rupture process time is 32 sec, the main seismic moment release corresponding rupture of the two large asperities occur between 4 and 12 sec after the rupture initiation.
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Üzerinde yaşadığımız zeminlerin sınıflandırılması yerbilimleri için önem arz etmektedir. Zeminlerin sınıflandırılmasında en çok kullanılan doğrudan ilgili parametrelerin bir arada değerlendirilmesi metodu olmasına rağmen bu zaman alıcı bir işlemler dizisidir. Literatürde Afet İşleri genel müdürlüğü tarafından zemin sınıflandırılması için oluşturulmuş bir tablo bulunmaktadır. Zeminlerin sınıflandırılmasında bu tablo esas alınmaktadır. Sınıflandırma yapılırken bu işlemleri esnek olarak yapabilecek Mamdani bulanık mantık yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmada bulanık mantık ile elde edilen sınıflandırma sonuçları ayrıca Coğrafi Bilgi Sistemleri (C.B.S.) kullanılarak zemin sınıflandırma haritası oluşturulmuştur. Bu sayede yapılaşma öncesi hayati önem taşıyan zemin sınıfı bilgileri harita ortamında kolaylıkla kullanılabilmekte ve çalışmalara yön vermekte fayda sağlamaktadır.
Anahtar Kelimeler
Soil Classification, Fuzzy Logic, Geographical Information Systems, Mamdani, Earthquake Statues, Zem
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler
Özet Metin
Anahtar Kelimeler