T.C.
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İşletme (Muhasebe Finansman) Yüksek Lisans Program
Muhasebe, işletmelerde meydan gelen finansal nitelikteki işlemleri ve olayları kaydeden, sınıflandıran, özetleyen, analiz eden, yorumlayan ve sonuçları ilgili kişilere raporlayan bir bilgi sistemidir. Muhasebe bilgisi, işletme faaliyetlerinin planlanması, yürütülmesi, kontrolünü ve işletme yönetiminin doğru kararlar almasını sağlayan temel bilgi niteliğindedir. Bu nedenle muhasebe işletmenin dili olarak kabul edilir.
Muhasebe iki ana yapıdan oluşmaktadır. Bunlar, muhasebe kuramı ve muhasebe uygulamasıdır. Muhasebenin kuramsal yönü ile uygulama yönü sürekli etkileşim içindedir. Muhasebe uygulamaları, raporlama sistemi ve hesap planı olarak iki yapıdan oluşmaktadır. Raporlama sisteminin ve hesap planının; muhasebe kuramında belirtilen kavramlara, ilkelere ve standartlara uygun olarak üretilmesi büyük önem taşımaktadır (Nalbantoğlu, 2003).
Muhasebe uygulamaları sadece kuramsal yapı ile etkileşim içinde değildir. Muhasebe uygulamaları, devletin yapısı, devlet kurumlarının örgütlenmesi, küreselleşme, teknolojik yenilikler, eğitim düzeyi ve anlayışı, kültürel faktörler, toplumun sosyal ve ekonomik yapısı, uluslararası ve ulusal standartlar gibi çok sayıdaki faktörden etkilenmektedir
Alınan eğitimin kalitesi muhasebe uygulamalarının başarısı için önemli bir faktördür. Muhasebe eğitiminin önemine üçüncü bölümde ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Bu bölümde muhasebeyi önemli ölçüde etkileyen faktörler olan, küreselleşme, uluslararası standartlar, yasal değişiklikler, teknolojik gelişmeler, ekonomik gelişmeler, kurumsal yönetim uygulamaları ve ekonomik krizler üzerinde durulacaktır.
Küreselleşme Sermaye piyasalarının genişlemesi, sınır ötesi yatırımların artması, uluslararası ticaretin büyümesi anlamında küreselleşme, hemen hemen bütün endüstrileri etkilemiş, bireylere tek bir dünyada yaşanıldığını ve çalışıldığını hatırlatmış ve ülkelerin ekonomik, sosyal ve politik sınırlarını açmasına yol açmıştır. Küreselleşme, bilgiye dayalı ekonominin gelişmesini hızlandırmış, dünya genelinde muhasebecilere, yatırımcılara ve işletmelere yeni fırsatlar getirmiştir. Muhasebe mesleği açısından küreselleşmenin etkileri üç grupta toplanabilir - Küresel düşünmeyi öğretmiştir. Bundan dolayı, muhasebecilerin görevlerinin kapsamı gelişmiştir. Örneğin; sayıları gittikçe artan çalışanlara ve müşterilere yardım, birleşmeler, ortaklıklar, diğer ülkelerin hukuk kurallarını öğrenmek, kompleks işletme faaliyetlerini yönlendirmek, risk yöneticisi olarak faaliyet göstermek, teknolojiyi daha etkin kullanmak, yeni finansal ölçümleri sunmak gibi.
-Ortak bir muhasebe dili geliştirme ihtiyacını açığa çıkarmıştır. Bundan dolayı örneğin, uluslararası muhasebe ve denetim standartları gündeme gelmiştir.
-Bilgi gereksiniminde patlamaya yol açmıştır: Bilgi gereksinimi ve kapsamı genişlemiştir. Örneğin; işletmenin yeni finansal göstergeleri, kurumsal yönetim, ulusal bütçeler, enflasyon oranları, işletmenin borç düzeyi ve işletmenin gelecekte de yaşama kabiliyetine etki eden faktörler gibi.
Uluslararası Standartlar ve Yasal Değişiklikler İşletmelerin, küreselleşme ile artan uluslararası faaliyetleri uluslararası muhasebe dilinin oluşturulmasını zorunlu kılmıştır. Bu amaçla Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) tarafından Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS) oluşturulmuştur. Standartların amacı dünyada muhasebe uygulamalarının daha bilimsel ve anlaşılabilir yapılmasını sağlamaktır. Ülkemiz IFAC üyesidir ve bu standartlar Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından Türkçe’ye çevrilerek uluslararası standartlar ile uyumlu Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) oluşturulmuştur.
Küreselleşme ile sınırların ortadan kalkması, iş hayatında uygulanan kanun ve kurallarında uluslararası standartlarla uyumlu olmasını gerekli kılmıştır. Bunun sonucunda 55 yıldır yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yerine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kabul edilmiştir.
Muhasebe ve finans konularında önemli ve köklü değişiklikleri beraberinde getiren ve 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren Anonim ve Limited şirketlerde Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu tarihten itibaren işletmeler defterlerini, finansal tablo ve raporlarını Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ile uyumlu olan Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS)’na uygun biçimde düzenleyeceklerdir.
Yeni Türk Ticaret Kanunu aynı zamanda IFAC tarafından oluşturulan Uluslararası Denetim Standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarının oluşturulmasını öngörmektedir. Bu standartların uygulanması da uluslararası uyum için önemlidir ve işletmelerin bağımsız denetimlerini yapan muhasebe meslek mensupları (Yeminli Mali Müşavir ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler) açısından önemli bir gelişmedir.
Teknolojik Gelişmeler Teknolojik gelişmeler, işletmelerin faaliyetlerini etkileyen en önemli alanlardan birisidir. İşletmelerde yaşanan teknolojik gelişmeler, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ve üretim teknolojilerindeki gelişmeler olarak gruplandırılabilir. Bu gelişmeler aynı zamanda muhasebe uygulamalarında ve muhasebe mesleğinde önemli değişimler getirmektedir.
Bilgi ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmeler: İşletmelerde kullanılan bilgi teknolojilerinin kapsamına; Internet, Intranet ve Ekstranet kullanımı, ofis otomasyon sistemleri, fonksiyonel bilişim sistemleri, yönetim bilişim sistemleri, uzman sistemler, karar destek sistemleri, elektronik veri değişim sistemleri girmektedir. Bilgi teknolojileri işletmeleri üç önemli alanda etkilemektedir. Bunlar: elektronik ticaret, kurumsal kaynak planlaması (ERP) ve bilgi yönetimidir.
Muhasebe sürecinde bilgisayarların kullanılması muhasebenin belgeleme, kaydetme ve raporlama süreçlerini değiştirmiştir. Önceleri sadece geçmiş olayları kaydeden bir "defter tutma sistemi" olan muhasebe, bilgi teknolojileri yardımı ile planlama, değerleme ve analiz aracı haline gelmiştir. Bu gelişmelerle muhasebecilerin görev ve sorumlulukları değişmiştir. İşletme yönetimi, bilgiyi üreten ve yöneten kişi olarak muhasebecilerden teknolojiye dayalı bilgi ve kontrol sistemlerinin planlanması ve işletilmesinde aktif bir rol oynamasını beklemektedir .
Üretim Teknolojilerindeki Gelişmeler: Çağımızda üretimin artış hızı ve kıt kaynak ve pazarların paylaşımı gerekliliği işletmeler arasında rekabeti doğurmuştur. Rekabet günümüzde öyle bir hale gelmiştir ki, uzun vadeli planlar yapamayan, geleceği göremeyen ve değişen müşteri taleplerini karşılamada yetersiz kalan organizasyonların yaşam şansı kalmamıştır. Teknolojideki gelişmeler ve artan rekabet işletmelerin iş yapma şekillerinde ve üretim ortamlarında da değişme yaratmıştır. Üretim ortamındaki değişmeler işletmelerin maliyet hesaplama ve maliyet kontrol işlevlerinde de değişmelere neden olmuştur. Çünkü yeni üretim ortamında geleneksel maliyetleme yöntemleri doğru maliyet bilgisine ulaşmada yetersiz kalmıştır. Son yıllarda daha doğru maliyet bilgisine ulaşmada, yeni maliyet ve yönetim muhasebesi yöntemleri olan faaliyet tabanlı maliyetleme, hedef maliyetleme ve balanced scorecard’dan yararlanılanılmaktadır.
Ekonomik Gelişmeler Ekonomik ve teknolojik gelişmeler sonucunda her bilim dalında olduğu gibi muhasebe bilimi ve mesleğinde de klasik bakış açısı gitmiş yerine gelişmeleri izleyen, analiz eden, yön veren bir muhasebe alanı ortaya çıkmıştır ki, profesyonel muhasebe kavramıyla ifade edilecek bu kavramın içeriği oldukça önemlidir. Ekonomik olaylar, geliştikçe değiştikçe muhasebe mesleğinden beklenen hizmetler artmıştır. Bunlar ana başlıklar olarak (Ertürk, 2006); • maliyet muhasebesi, • yönetim muhasebesi, • denetçilik, bağımsız dış denetim • bütçeleme, kurumsal yönetim, • risk yönetimi • yönetim danışmanlığı • vergi danışmanlığı (vergi planlaması, vergileme sorunları) • vergi yükünün belirlenmesi, • ekonomik ihtilaf ve davalarda araştırma, bilirkişilik • değerleme ve derecelendirme işlemleri • bilgi işlem sistemlerinin yeniden yapılandırılması, • finansal raporlama tekniklerinin güncel gelişmeler ışığında yeniden yorumlanması ve benzer tekniklerin geliştirilmesi • mesleki alanlarla ilgili AR-GE faaliyetleri (Bu başlıklar gelişen koşulların etkisi altında sürekli değişecektir.)
Ekonomik faaliyetlerin öneminin artması ile paralel olarak, ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınmasını ve raporlanamasını sağlayan muhasebenin ve dolayısıyla muhasebe mesleğinin önemi artmaktadır. Bu nedenle meslek mensuplarının güncel gelişmeleri takip ederek kendilerini geliştirmeleri büyük önem taşımaktadır.
İşletmelerde Kurumsal Yönetim Yaşanılan finansal skandallar neticesinde şirketlerin faaliyetlerinin eksik ve yanıltıcı bir şekilde kamuoyuna aktarılması, bir kurum olarak şirketlerin meşruiyetini ve kamuoyu önündeki güvenini tartışmaya açık hale getirmiş, sermaye piyasalarına olan güvenin sarsılmasına neden olmuştur. Sarsılan güvenin yeniden kazanılması amacıyla soruna çözüm olarak kurumsal yönetim anlayışı doğmuş ve küresel alanda ülkeler kendi değer ve ilkelerine uygun olarak kurumsal yönetim uygulama rehberleri yayınlamışlardır. Rehberlerde ortak vurgu olarak finansal raporlamada şeffaf, hesap verebilir, doğru, dürüst, eş zamanlı ve hızlı bilgi sunumuna değinilmiştir.
Bu kapsamda yapılan düzenlemelerde, yaşanılan sorunlara bir çözüm olmak üzere doğru, zamanlı, ilgili, hesap verebilir, şeffaf bir bilgi sunumu ve sorumlu bir yönetim anlayışının sağlanması amacıyla işletme yönetimleri ile muhasebe ve denetim meslekleri esas alınarak köklü düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu noktada işletmelerde muhasebe bilgi sisteminin finansal bilgi sunumunda işletme yönetimini, denetim mekanizmalarını ve kamuoyunu doğru bilgilendirmesi ve sarsılan güvenin geri kazanılmasında, kurumsal yönetim anlayışı ile çözüme sunduğu katkı son derece önemlidir.
Ekonomik Krizler Muhasebeyi etkileyen bir başka gelişme ise özellikle ülkemizde olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde daha sık karşılaşılan ekonomik krizlerdir.
Ekonomik krizlerle iç içe yaşayan ülkemizde muhasebecilere düşen görevler, iki türlüdür. Birincisi, kriz gelmeden önce işletmenin (mükellefin) ekonomik krizden en az etkilenmesine yönelik olarak yapılabilecekler; ikincisi ise, ekonomik krizden hemen sonra muhasebecilere düşen görevlerdir. Muhasebeci de bir risk yöneticisi gibi, risklerden korunmasını bilmesi gerekmektedir. Muhasebeci hem kendisini hem de mükellefini risklerden koruyabilmelidir. Ekonomik krizleri hafif atlatan şirketlerin ortak özelliği finansal kırılganlıklarını düşük seviyede tutmaktan geçmektedir.